© 2023. Tüm hakları saklıdır.

Sancak Ajans

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Genel
  4. »
  5. İsrailli sanatçılar eserlerini Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan’a getiriyor

İsrailli sanatçılar eserlerini Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan’a getiriyor

root root - - 7 dk okuma süresi
32 0
530723

İsrailli sokak sanatçıları Dede Bandaid ve Nitzan Mintz kısa bir süre ilkin Prag’da bir aylık ikamet için çağrı edildiler ve burada Mintz’in şiiri ile Dede’nin renklerini ve motiflerini birleştiren hususi bir duvar resmi oluşturdular. Kısa bir süre sonrasında Dede Bandaid, Hırvatistan’ı da ziyaret ederek bir okulun cephesine duvar resmi yapmış oldu.

Çek Cumhuriyeti’nde, proje ilk olarak İsrail’in Prag Büyükelçisi Anna Azari tarafınca tasarlandı ve İsrail’in Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği, JCC Prag ve Kreativní Praha (Yaratıcı Prag) ile ortaklık içinde düzenlendi.

Azari, “Bu, görevime başladıktan sonrasında Prag’da yaptığım ilk proje,” diye hatırlıyordu. “Orada büyükelçiyken Nitzan ve Dede ile Polonya’da çalıştığımı hatırlıyorum. Lodz’a çağrı ettiğimizde fazlaca güzel bir proje oluşturdular, bu yüzden Çek Cumhuriyeti’ne gelmelerine de fazlaca sevindim” dedi.

Girişimin arkasındaki konsept, kamusal alanda her insanın erişebileceği sanat eserlerinin yaratılmasını teşvik etmekti. Duvar resmi, şehrin eski bir endüstri bölgesi olan Art District 7’de, sokak sanatına uygun popüler bir mahalleye dönüştürülmüş yedi kattan oluşan bir binanın (17mx12m) duvarını kaplıyor. Binanın sahibi olan Daramis, duvarın duvar resmi için kullanılmasına izin verdi. Açılış törenine, Prag 7 Başkan Yardımcısı ve Kültürden Görevli Belediye Meclis Üyesi Hana Trestikova, Prag 7 Jan Čižinsky Başkanı ve JCC Prag Direktörü Pavlina Šulcová ve Büyükelçi Azari dahil olmak suretiyle fazlaca sayıda yetkili katıldı.

Duvarda yer edinen şiir, “Senden geriye bir şeyim kaldı: altın rengi, çıkarılamaz, yıkanamaz ve akıyor” diyor.

Mintz, “Şiirin yorumunu, gelip onu okuyan her insana açık bırakmak isterim. Fakat benim için bu, aşk ve yalnızlık hakkında bir şiir,” dedi.

Mintz güzel sanatlar ve yaratıcı yazarlık okudu. Dede benzer biçimde o da ağırlıklı olarak kamusal alanda yaratıyor. Şiirleri kişisel fakat hem de bir aktivist olarak yapmış olduğu işlerden de kaynaklanıyor. Çevresine, siyasete yada toplumsal meselelere cevap olarak düşüncelerini sözlü ve görsel olarak ifade etme aciliyetiyle yazılırlar.

Dede Bandaid, Tel Aviv’in en görünür sokak sanatçılarından biridir. 2006 yılından bu yana kamusal alanda üretmektedir. Projeleri yalnız şehrin dönüşümüne ve şehirciliğe değil hem de toplumsal ve kişisel mevzulara da yanıt vermektedir. Dede’nin en meşhur sembolü, takma adını almış olduğu bir sembol olan yara bandıdır. Her yamanın anlamı bölgeye göre değişiklik gösterir fakat hem de hepimizin haiz olduğu yaralar için evrensel bir yamadır.

Her iki sanatçı da çoğu zaman beraber yaratır. Emek harcamaları ağırlıklı olarak Tel Aviv’de görülebilir, sadece Prag’a ek olarak New York, Berlin, Lodz ve Mexico City’de de sergilenirler. Dede ve Nitzan da birçok internasyonal galeride sergilendi.

İkametgâh süresince sanatçılar ek olarak Prag’da ve dünya çapındaki emek harcamaları hakkında iki Sanat Sohbeti düzenlediler. İlki 16-18 yaş arası öğrenciler için şehrin Lauder Okulu ile ortaklık içinde düzenlendi. İkinci ders halka açıktı ve Creative Prag ile beraber Prag Yaratıcı Merkez’de ortaklaşa düzenlendi, aynı bina 1889’dan 1896’ya kadar yaşamış olan meşhur Çek yazar Franz Kafka’ya aitti. Prag YouTube kanalı.

Prag Yaratıcılık Merkezi, şehrin belediyesi tarafınca yaşayan ve yaratıcı bir laboratuvar ve çeşitli kültürel organizasyonlar ve STK’lar için bir merkez olarak kurulmuştur. Birbirine bağlanan ve ondan sonra Rönesans ve Klasik tarzda tekrardan inşa edilen birkaç orijinal Romanesk yada Gotik evden oluşan bir komplekstir. Merkez, Prag’ın kalbinde, Eski Kent Meydanı’ndaki Astronomik Saat’in yanında yer alır ve birçok talebe ve genç erişkin tarafınca ziyaret edilir.

Dede ve Nitzan da merkezde sanat eseri yarattı.

Eylül ayında Dede, İsrail’in Zagreb Büyükelçiliği’nin desteğiyle Hırvatistan’ı da ziyaret etti. Başkentin 57 kilometre güneydoğusundaki Sisak kentindeki bir ilkokulun duvar resmini yapmış oldu. Ortalama iki yıl ilkin, kent bir depremle sarsıldıktan sonrasında yaygın bir yıkım yaşadı.

Dede, Instagram’da “Hırvatistan’ın Sisak kentine vardığımızda neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk” diye yazdı. “Mekanın pandemiden muzdaripken büyük bir zelzele geçirdiğini biliyorduk. Bu, bir zamanlar Yugoslavya’nın bir parçası olan ülkeler arasındaki acımasız harp tarihinin yanı sıra. İkinci Dünya Savaşı’nda bu şehirde yalnız çocuklar için yapılmış bir toplama kampı bulunduğunu öğrenince tüylerimiz diken diken oldu.”

Dede, duvar resmi üstünde emek vermeyi “acıklı bir edinim” olarak tanımladı.

“Her şeyden ilkin, işçi sınıfı ailelerinden gelen ufak çocuklar için bir okul. Bazıları değişik türden azınlıklar” dedi. “Okulun mükemmel bir müdürü var ve onlar için hakkaten fark yaratmak, mutlu insanoğlu olarak büyümelerine destek olmak istiyor.”

“Bu okula bir şeyler verme ve cemiyet için bir sanat eseri olarak anlamlı bir kapanış bırakma onuruna haiz olduk” diye sözlerini tamamlamış oldu. “Kan dökülmesini ve felaketleri bilen tüm bölgeler şifa versin ve fazlaca fazla sevgi taşısın.”

Bu yazı Dışişleri Bakanlığı tarafınca desteklenmektedir.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir